Salı, Aralık 30, 2008

Politiki kouzina/A Touch of Spice/Bir Tutam Baharat(2003)



İstanbullu bir rum olan Fanis ile büyükbabası arasında özel bir bağ vardır. Küçük Fanis'in baharat dükkanı işleten büyükbabası adeta baharat ve yemek tutkunu bir filozoftur ve hem yemekleri hem de hayatı tatlandırmak için gereken sırları bir bir açıklar Fanis'e... 1964'te ailesiyle birlikte Yunanistan'a sürgün edilen Fanis İstanbul’u, büyükbabasını ve geride bıraktığı çocukluk aşkı Saime'yi asla unutmaz. Ailesinin ısrarına rağmen mutfaktan çıkmayan ve büyüyüp dört dörtlük bir aşçı olan Fanis, yemek yapma becerisini çevresindeki insanların hayatına tat katmak için kullanır. 35 yıl aradan sonra kendine özgü yemek felsefesine sahip olan büyükbabasının ölümü üzerine Atina’dan doğduğu şehre, İstanbul'a geri döner Fanis. Tek tek anılarına dokunur, ilk aşkını bulur ve bunca yıl kendi yaşamında eksik olan baharatların farkına varır.
"Bir Tutam Baharat" aynı zamanda filmi yöneten ve senaryosunu yazan Tassos Boulmetis'in hayat hikayesinden izler taşıyor. İstanbul'da doğan ve yedi yaşında Yunanistan'a giden Tassos Boulmetis 40 yıl aradan sonra İstanbul'a döndüğünde bu filmi çekmeye karar vermiş...Selanik Film Festivali’nde 8 ödüle birden layık görülen film, Türk ve Yunan toplumlarının ortak yemek kültüründen tatlar, astronomi ve gastronomi arasındaki bağlantı, yemek, aşk, ayrılık ve yaşam üzerine keyifli bir masal anlatıyor bizlere...

"Fanis: Appetizers are similar to stories which tell of far away journey's flavours and aromas seduce your senses and prepare you for an adventurous journey. That's why the Greek word for return conceals within it the word turn, which conceals within it the word food. "

Pazartesi, Aralık 29, 2008


“Hoş, bütün dolmalarda, kabak, yaprak, domates, patlıcan, biber, balık, tavuk dolmalarında bir şaşkınlık ve memnuniyetsizlik hali vardır; bilmem bu cihete siz de dikkat ettiniz mi? Bana öyle gelir ki sebze, balık veya tavuk, hiçbiri, hatta kaz ve hindi bile dolma olmaktan memnun değildirler. Öyle içlerinin açılarak birtakım ecnebi maddeler ile tıka basa doldurulması istiklâl ve millî fikirlerini rencide ettiğinden midir, yoksa yabancılar tarafından ve izdivaç vadiyle haysiyeti ihlâl edilmiş zavallılar gibi karınları şişirilmiş ve münasebetsiz bir şekle sokulmuş oldukları için midir, ne, her cins ve her nevi dolmada muhakkak bir teessür ve tahayyür hali sezilir”
Refik Halit Karay