Çarşamba, Kasım 08, 2006

Çay

Çılgınlıktan uzak tek şey
bir fincan çaydır.– Gwendolyn Brooks

1

Bazen boğuluyorum gibi geliyor bana
içtiğim bütün bu çayın içinde,
sanki bir gün bulacaklar beni
yüzerken, sırtüstü, kendi yüzeyimde.
Adli tabip raporu:
"Ölüm nedeni tanin zehirlenmesi,
hayati organlar son derece bozulmuş ve renk değiştirmiş,
akıl almaz demlerden damıtılan
öldürücü bir kokteylden ötürü.
"Çokları gibi ben de
Hint, Çin, Seylan çaylarıyla başladım,
hemen ardından papatya çayı,
sonra rezene, adaçayı, kuşburnu, limon
yaprağı, kiraz sapı, portakal çiçeği, böğürtlen, kekik,
ıhlamur –
tıka basa dolu çılgın bir limonluk sanki.

Bir keresinde, sırılsıklam âşık oldum bahanesiyle
çarkıfelek, hindiba ve çin filizinden
yapılmış mis gibi bir karışım da içtim.
Bir Guiness birasının ya da buz gibi bir
cin toniğin tadına varabilseydim keşke.

2

Babaannem de çay bağımlısıydı.
Birinci Dünya Savaşı hazırlıksız yakaladı onu.
Karne günleri: Kalmış çayları bir daha demlemekle
ya da misafirliğe koşturmakla geçmişti günleri.
İkinci bir savaşın başladığı duyulduğunda
büyükbabamı çocukların odasına taşımış
ve doldurmuş ondan boşalan yeri
çay kutularıyla tavana kadar.
Babaannem için bir cehennemdi
Birinci Dünya Savaşı,
ikincisiyse keyifli bir dedikodu
çay saatlerinde.


Tony Curtis Bir Dağ Yolunda/Seçme Şiirler

Hiç yorum yok: