
"Kazanova, 50’li yaşlarında İtalya’ya döner ve Salerno’da iki genç kıza, Armellina ve arkadaşı Emilia’ya tutulur. Nihayet bir gün onları operaya götürmeyi başarır. Operadan sonra da kızlara bir ziyafet çeker. Sofrada tam 100 tane istiridye vardır. Kızlar sofradan çok etkilenir. ‘Açlıktan ölmek üzere olan aşkım, ağzımı kıskanıyordu’ diye anlatıyor anılarında Kazanova. İstiridyeleri birbirlerinin ağzından kaptıkları neşeli bir yemek yenir... Birkaç gün sonra yine buluşup bir istiridye ziyafeti çekerler. Kazanova bir handa iki oda ayırtır, birinde geniş bir kanepe olmasını ayarlar. Mersinbalığı ve trüfle içilen şaraplar ve şöminenin ateşi, kızların kürklerini çıkartmalarını sağlar. İstiridyeleri ağızdan yeme oyunu tekrar başlar." Sonrasını ise Kazanova şöyle anlatıyor: "Emilia’nın ağzındaki istiridyelerden biri, göğüslerinin arasına düştü. Emilia istiridyeyi almaya kalkınca, oyunun kurallarını hatırlatarak korsesinin bağlarını açıp istiridyeyi düştüğü yerden kendi dudaklarımla almam gerektiğine ikna ettim. Onu soymama itiraz etmedi, istiridyeyi öyle bir aldım ki, bu sırada istiridyemi bulup çiğneme ve yutma zevkleri dışında başka zevkler aldığımı hissettirmedim."
"Bedensel haz kültü, hep en önemli şey olmuştur benim için. Hiçbir zaman hayatımda daha önemli bir şey olmadı. Hep öbür cinsiyet için yaratıldığımı düşündüm, onun için de hep onu sevdim ve elimden geldiği kadar kendimi sevdirdim. Yemek yemenin verdiği hazlara da tutkuyla bağlandım. Merakımı cezbeden her şeye hayrandım."

Casanova’nın Aşk Mönüsü - Eva Eckstein / Everest Yayınları
1 yorum:
Nasıl nasıl nasıl seviyorum bu adresi anlatamam. Mis mis:)
Yorum Gönder