"Fakat bir konuda, mutfakta Bayan Woolf un eline kimse su dökemezdi. şaşılacak bir maharette ekmek pişirirdi. Monks House' a geldiğim ilk gün, ekmek pişirmesini bilip bilmediğimi sormuştu bana. Kendi ailem için ara sıra pişirsem de bu konuda usta olmadığımı söylemiştim kendisine. Mutfağa gelip "Louie " demişti, " nasal yapılacağını size göstereceğim. Kendimiz yaparız hep ekmeğimizi. " Hazırlanışını gördüğümde ve Bayan Woolf 'daki titizliği, şaşkına dönmüştüm. Bana hamurun hazırlanışı, un ve maya miktarı, nasıl yoğrulacağıni gösterdi. Öğleye kadar yanıma üç-dört kez , hamuru yoğurmaya gelmişti. Ve nihayetinde evlerde pişirilen ekmekler gibi şekillendirilmiş ve doğru ısıda pişmişti. Fakat tam burada Bayan Woolf un hiç de pratik bir insan olmadigını belirtmem gerekiyor- dikiş dikemezdi mesela, örgüden anlamaz, araba kullanamazdıi-, fakat her defasında pratik gerektiren bu işin üstesinden gelmeyi biliyordu. Bayan Woolf gibi ekmek pişirmek haftalarimi aldi almasına ama, uzun uğraşlar sonucu, boynuzun kulağı geçtiğini söyleyebilirim.
Bir süre sonra Monks House'da değişik yemekler yemeye başlamıştım. Bay ve Bayan Woolf'un büyük miktarda yemek hazırlamamı sevmez, yine de iyi yaşayıp, iyi yemek yemesini bilirlerdi. Yaban etine bayılırlardı -iyi hazırlanmış soslarıyla kar tavuğuna ve sülüne. Pudingler hafif olmalıydı, çoğu zaman krem ve sufleydi zaten bunlar. Yemek konusunda yoğunlaşmaya başlamıştım. Bunun üzerine Bay Woolf, ilerlemişler için Brighton Technical College"de yemek kursuna katılmamı önerdi. Müthiş bir fikirdi bu. Bir yıllık kursu ayaralayansa Bayan Woolf olmuştu. Şevkle katılıyordum yemek kurslarına. Rodmell'den ner sabah saat on birde çıkar, akşam yemeğine hazırlamak ve yeni gösterilen tarifleri deneyebilmek için ikindi vakti dönerdim yine. Yıl sonuna doğru zor yemekleri pişirebiliyor, Monks House'a misafir gönderdiğimde iyi bir mönü aranje edebiliyordum. Bayan Woolf misafir ağırlamak için kendisini iyi hissediyorsa tabii."
Louie Mayer
(Almanca'dan Türkçeleştiren: Melike Öztürk)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder